Perakende ve tüketici malları sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen, üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırmayı ve gelişimlerine katkıda bulunmayı misyon edinen LEAD Network; 3 Ekim 2019’da gerçekleştirdiği, Johnson & Johnson ev sahipliğinde yaptığı aylık toplantısında Psikolog, Doktor, M. SC. DR Acar Baltaş’ı ağırladı.
Psikolog Doktor Acar Baltaş; kadınların yönettiği dünyada ve iş ortamında yaşamanın ve çalışmanın inceliklerini anlattı.
Johnson & Johnson Genel Müdürü Murat Mutlu’nun, dünyanın bir numaralı sağlık kuruluşu olan, her gün bir milyardan fazla kişiye dokunan ve dünya çapında 125bin’den fazla çalışanı olan Johnson & Johnson’ın kadına nasıl baktığını anlatarak başladığı toplantıda ‘Tam 80 yıl önce yayınlanan ve bizlere pusula olan şu arkada gördüğünüz şirket andımızda da açıkça belirttiğimiz üzere herkesin ayrı bir birey olarak değerlendirildiği dahil edici bir iş ortamımız var. Çeşitliliklerine ve onurlarına saygı duyduğumuz çalışanlarımızın emeklerinin karşılığını adil ve yeterli şekilde vermeyi amaç ediniyoruz. İşe alım gelişim ve ilerleme süreçlerinde eşit fırsatlar tanıyoruz’ dedi. Annelere 16 hafta ve 5 hafta babalara da 8 hafta doğum izni uygulaması başlattıklarını ekledi.
Su anda şirkette yüzde 46 oranında kadın çalışan, yönetim kurullarında yüzde 40 oranında kadın üyeleri olduğunu belirten Mutlu, ‘Eşitlikçi, dil hassasiyetimiz sadece kendi çalışanlarımızla sınırlı değil aynı zamanda ürünlerimizi kullanan, yaptığımız iletişim kampanyalarını gören duyan herkese karşı sorumlu olduğumuzun bilincindeyiz. Reklamda cinsiyet önyargılarını kırmak için Unstreotype Alliance ittifakının bir parçasıyız. İşte bu yüzden bebek ürünlerimizin iletişiminde, bebeği anne yetiştirir tabularını yıkmak için babalara, abilere, büyükannelere yer veriyoruz, Neutrogena Güzellik markamızın iletişimde kadınları metalaştırmadan içinde oldukları yaşı sevecekleri iletişimler yapıyoruz’ derdi.
Prof. Dr. Baltaş, kadın liderleri odağına alan sunumunda iş dünyasında ve iş ortamında kadın yöneticilerle çalışmanın inceliklerini paylaştı. Yüzü aşan katılımcıya; dünyadaki çağdaş liderlik eğilimlerini, erkeklerin yarattığı dünyanın özelliklerini, kadınların yönettiği bir dünyanın yaratacağı farkları, iş hayatında kadın liderlerin önündeki engelleri değerlendirme ve kadın liderlerin başarılı olmak için geliştirmeleri beklenen özellikler üzerinde de farkındalık kazanma fırsatlarını anlatan etkileyici bir sunum yaptı.
Araştırmalardan örnekler paylaşan Prof. Dr. Baltaş ‘Hedge Fund Research raporuna göre, dokuz yıl süresinde kadınlar tarafından yönetilen fonların erkekler tarafından yönetilenlerden daha başarılı olduğu bildirilmiştir. Benzer şekilde Credit Suisse’in yayınladığı bir araştırmada, piyasa değeri on miyar doları aşan büyük şirketlerde, yönetim kurullarında kadın üye olanların, olmayanlara kıyasla yüzde 26 daha iyi performans gösterdiği bildirilmiştir. Dolayısıyla, sadece romantik nedenlerle ve moda olduğu için değil, iş hayatının somut ve çıplak gerçekleri açısından da dengeli bir sayıya ulaşıncaya kadar pozitif ayrımcılığa yönelmenin yerinde olduğu görülmektedir’ dedi.
‘Ancak bana göre kadın liderlerin önünde iki engel vardır’ diye devam eden Dr. Baltaş Bunlardan birincisinin büyük çoğunluğu erkekler tarafından oluşturulan bir jüri tarafından değerlendirilmeleri ve erkeklerin önyargılarıyla mücadele etmek olduğunun altını çizdi. İkinci engelin ise kadınların kendileriyle yapacakları mücadele ile ilgili olduğunu iletti. Prof. Dr. Baltaş, ‘Birçok kadın yönetici zayıf olmadığını göstermek için erkeklere özgü yönetim anlayışına özenerek, kendi güçlü özelliklerinden uzaklaşmaktadır’ dedi.
13 ülkede, 26 şehirde, 64.000 kişinin katıldığı bir araştırma sonuçlarına göre “Daha iyi bir dünyada yaşamamız neye bağlı?” sorusuna; “Erkekler kadınlar gibi düşünseydi, dünya daha iyi bir yer olurdu” şeklinde cevap verildiğini söylenen Prof. Dr. Baltaş liderlik için empati, sabır, sadakat, esneklik, kararlılık, özveri ve yılmazlık özelliklerinin öne çıktığını ve bu özelliklerin aslında daha feninen özellikler olması ışığında kadınları çok iyi yöneticiler olmaya daha yatkın olduklarını belirtti.